sabah uyanır uyanmaz korku ve heycanla elimi burnumla üst dudağımın arasındaki boşluğa götürdüm ve 3gündür savaştığım uçuğum vedalaşmak için elimi tuttu.içim bi buruldu gibi oldu sonra "yes be!" diye tepki verdim istemsiz. ama yeter yani kaç aydır sürekli çıkıyosun uçuk biladerim dedim.(pardon uçuk deyince kızıyodun demi şahin.) bırak da ben de hayatımı yaşayım.bazen öyle arsız oluyosun ki,kocamansın. karşıdan gelen insanları benden önce o selamlıyosun.önce senle konuşuyo herkes:"oo şahin naber?".. ne yaptıysam geçmiyosun bi de. kremler,ilaçlar,otlar,yapraklar... yok.olmuyo. amaa dün akşam uzun bir araştırmadan sonra bulduğum yöntemle "kork benden!" dedim sana içimden ama belli etmedim,sevgiyle yaklaştım sana..pamuğa gül suyunu damlattım ve press yaptım.(allahım bunu hep söylemek istemişimdir.neyse.).seni tertemiz yaptım. sonra öldürücü darbeye geldim. ASETON. (evet yapmadan önce ben de korkup dudağımın üstünde meteor çukuru olur lan aseton sürersem diye düşünmedim değil.ama son çareydi.el mahkum) küçük bir pamuğa asetonu döküp iki dakika üstüne bastırdım.canını acıtmadım ama allah var.sonra yine birlikte uyuduk ve işte şu an can çekişiyosun. aramızda artık garip bi bağ oluştuğunu ben de fark etmiştim,üzgünüm ayrılık vakti şahin.bakma bana öyle kırmızı kırmızı.git hadi.arkadaşlarını da al git. bak lütfen tekrar gelme nolur. başka insanların yüzünde karşılaşırsak söz selam vericem sana ama bak hiç uğramadığın insanlar var onlarla ilgilen birazcık.daha fazla yazamayacağım.
şahin e ömür boyu özlem duymak istiyorum.
bu kez sevgimi saygımı alkışlarımı aseton ve gül suyuna yolluyorum.ah canlarım benim.
şahin e ömür boyu özlem duymak istiyorum.
bu kez sevgimi saygımı alkışlarımı aseton ve gül suyuna yolluyorum.ah canlarım benim.