Mart 25, 2011

çok ani kararlar verebiliyorum. çat diye hadi şunu yapalım diyorum ve onu gerçekleştirene kadar uğraşıyrum. artık zeynebi de alet etmeye başladım bu duruma.çok mutluyum. mesela salı günü sabah uyanıp :"zeyneeepp perrşembe günü izmir e gidelimm miiii" diye uyuz bi ses tonuyla sordum. önce bi şaşkınla suratıma baktı (2-3 saniye kadar) olur aslında dedi. gözümdeki parıltı görülmeye değerdi. o kadar istiyodum ki zeynebi izmire götürmeyi.ve her şeyi ayarladık biletimizi alıp geldik izmirimize. bugün deli gibi gezdik. alsancak,karşıyaka.. fal bile baktırdık.bildi valla. en son gün batımını yakaladık kordonda ve birbirimizin fotoğraflarını çekiyoduk deli gibi. tam o sırada güzel izmirimin güzel insanlarından biri yanımıza yaklaşıp:"isterseniz ben ikinizi çekiyim? hem ben hiç profesyonel makinayla fotoğraf da çekmedim. he?" diye sordu. o kadar sıcaktı ki. tabi dedik. zeynep nasıl çekmesi gerektiğini anlattı. hem biz hem çocuk o kadar mutlu olduk ki. çocuk vapura binmek için uzaklaştı.1-2 dakika sonra geri gelip:"daha vapurun gelmesine çok varmış gelin bi kaç tane daha çekiyim fotoğrafınızı." dedi. sonra biz de onun fotoğraflarını çektik. ayrıca asıl enteresan olan çocuğun bizi gündüz fal baktırdığımız kafenin karşısındaki dövmeciden görmüş olduğunu öğrenmemizdi. böyle bi tesadüf yaşamamıştım sanırım daha önce.
özetle; izmir güzeldi,biz güzeldik,insanlar güzeldi,hava güzeldi,zeynebin "izmiri beğendiğini görmek" güzeldi.
iyi ki hızlı kararlarım var.
sevgiler..

Mart 14, 2011

3 tane abim var. çocukluğum garipliklerle geçti. halı saha maçında kalecilik yapmışlığım bile var.
sabahları kahvaltılarımız da bi garip geçerdi. mesela zeytin çekirdeklerinden abimler isimlerini yazardı. "cem , cenk uğur"  hemen bitirirlerdi. ama saliha öyle mi ya. zeytin yemekten canım çıkardı onu yazmak için. annemler dahi herkes çok eğlenirdi bu durumdan. şimdi de bu kız diye bu kadar zeytin yiyo, saliha bi zeytin daha yersen vurucam eline!
olur annecim.

Mart 13, 2011

Tekirdağ'a gittik hafta sonu Zeynep'le. sadece tekirdağ ama sanki yeni bi ülke görmüş gibi heyecanlıydık gezerken. her köşede fotoğraf çektirdik.Abimin de bize eşlik etmesiyle tekirdağı karış karış gezdik sanırım. evet yapabildik bunu. müzeye bile gittik ama hala Rakoczi'nin kim olduğuna dair tam bi bilgimiz yok. 
tekirdağ dan ayrılmak üzereyken iki şoför kavga ederken duyduğumuz "abe ayvan 400 milyonu duyunca a o gözündeki gözlükler kadar açıldı gözlerin. babanın oğlu yapmaz bunu sana bilesin" cümlesi tatilimize noktayı koydu.
sevgiler bea.

Mart 11, 2011

antalya,  izmir arasında geçen hayatımdan sonra şehir değiştirmek o kadar garip geliyo ki. hiç yön kavramı olmayan ben istanbul a gelirken bunu hiç hesaba katmamıştım.otobüse sürekli sırayla binilen, -hatta binerken bayanlara öncelik tanınan- bi şehirden geldikten sonra istanbul sıkıntı oldu bende.zeynep beni çekiştirmese o iki saatlik muhteşem metrobüs yolculuklarım hep ayakta geçer yemin ederim. toplu taşıma araçlarının bana alışması,benim de onlara alışmam zaman alıcak bence.ama seviyorum o heyecanı.
sevgiler istanbul

Mart 09, 2011

2.sınıftaydım.her zaman korktuğum "matematik" sıkıntım o zaman başlamıştı.ama annem hep bu kız erken okumaya başladı zaten matemetiği de yapar düşüncesindeydi. öğretmenimiz yazılı kağıtlarını okuduktan sonra eve gönderip annenize imzalatıp getirin derdi. ben sınavdan 2 aldığımdan korkudan ölmek üzereydim.annem kağıdı gördükten sonra üzüldü mü sinirlendi mi bilmiyorum ama o kağıdı bana yedirdi. evet yedim. sonra öğretmenimi arayıp kağıdı kaybettiğimizi söylemişti.annemi seviyorum.
Blogger tarafından desteklenmektedir.